Radyoterapi (Işın Tedavisi)

Radyoterapi, yüksek enerjili X-ışınları, elektron demetleri ve radyoaktif izotoplar yoluyla kanser hücrelerini öldürmek ve tümörleri ortadan kaldırmak için kullanılır.

Meme kanseri tedavisinde radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi ile birlikte en yaygın uygulanan 3 tedaviden biridir. Memede radyoterapi çeşitli amaçlarla kullanılır, fakat en yaygın kullanım şekli, meme koruyucu cerrahiden sonra (adjuvan) kanserin tekrar etmesini azaltma amaçlı, kalan memeye ve koltuk altına ışın verilmesidir.

Radyoterapi sırasındaki amaç çevredeki sağlam dokuya en az zararı vererek, tümör hücrelerini/tümör yatağını en verimli şekilde ışınlamaktır. Bu şekilde hastalığın tekrarlamasını en aza indirmek ve sağ kalımı uzatmak hedeflenir. Bazı ileri evre hastalarda, koltuk altına veya memenin tamamı alınmış olsa bile göğüs duvarına radyoterapi yapılması gerekebilir. Bazen de tedavi sonrasında lokal nüks gelişen hastalarda öncesinde RT almamışsa, hastaya RT uygulanabiliyor.

Işın Tedavisi Hangi Amaçla Ne Zaman Uygulanıyor?

Işın tedavisi iki amaçla yapılıyor. Kanser cerrahi olarak çıkartıldıktan sonra, bölgede kanser hücreleri kalması olasılığı göz önüne alınarak uygulanan tedaviye adjuvan radyoterapi diyoruz. Bu tedavinin her hastaya uygulanması gerekmiyor. Bazı kriterler göz önüne alınarak karar veriliyor. 
Meme kanseri tedavisinde radyoterapinin rolü genellikle cerrahi sonrasında yer alıyor ve uygulanan teknik, cerrahi yönteme göre değişiyor. Eğer hastaya uygulanan tedavi “meme koruyucu cerrahi” ise radyoterapi genellikle kalan meme dokusunda kanserin tekrar etme olasılığını düşürmek amacıyla tedavinin bir parçası olarak hemen her hastaya uygulanıyor. Meme koruyucu cerrahi uygulanan hastalarda hastanın yaşı, tümörün büyüklüğü, tümörün özelliklerine bağlı olarak teknolojik imkanlar dahilinde ameliyat sırasında tek doz radyoterapi uygulaması da artık kabul gören bir yaklaşım olarak biliniyor. Eğer hastaya “mastektomi” uygulanmışsa tümör çapı, tümöre ve hastaya bağlı diğer faktörler, lenf bezlerinin tutulumu değerlendirilerek göğüs duvarına radyoterapi uygulanabiliyor.

Koltukaltı lenf bezi tutulumu varlığında hastalığın yayılımına, tümörün yerleşimine bağlı olarak farklı lenf bezlerine de radyoterapi yapılabiliyor.

İleri evre hastalarda kemik, beyin ve yumuşak doku metastazı saptanması durumunda radyoterapi hastayı rahatlatıp şikayetlerini gidermek amacıyla destek tedavi olarak da önemli rol oynar.

Işın tedavisi bir de, bölgesel ve lokal olarak ilerlemiş hastalarda kanserin cerrahi olarak çıkartılması mümkün olmuyorsa, veya kanser vücudun başka bir organına sıçramışsa, tedavi amacı için kullanılabiliyor. Bazen kanser kitlesi çok büyükse, kemoterapi sonrasında ameliyattan önce radyoterapi uygulanarak tümörün küçülmesi sağlanabiliyor. Bu sayede daha küçük bir cerrahi girişimle tümörü çıkartmak mümkün oluyor.

Tedavi Süresi Ne Kadar?

Adjuvan radyoterapi yaklaşık 5 hafta kadar sürüyor. Işınlama süresi, yapılan planlama ve tedavi bölgesine göre değişmekle birlikte her gün 3-4 dakika civarında oluyor. Ancak hastanın tedavi masasına yatırılıp hazırlanması ve tedavi alanının ayarlanması ile birlikte toplam süre 20-30 dakikayı bulabiliyor. haftada 5 gün yapılıyor. 2 gün tedaviye ara verilerek vücut dinlendiriliyor, zarar gören sağlıklı hücrelerin kendilerini toparlamasına olanak sağlanıyor. Hastaların zorunlu haller dışında düzenli olarak tedaviye devam etmesi gerekiyor. Tedavinin kaç gün devam edeceğine radyasyon onkoloğu karar vermektedir. Yeni oluşturulmuş, daha kısa süreli radyoterapi protokolleri uygulanmaya başlamıştır.

Farklı Radyoterapi Yöntemleri Var mı?

Radyoterapi tedavisinde uygun ve etkili radyasyon dozu tümöre uygulanırken, etraftaki normal dokunun mümkün olan en az dozu alması sağlanıyor. Bunun yapılmasının birçok yöntemi bulunuyor.

İki çeşit radyoterapi vardır. En çok kullanılan yöntemse, eksternal (dışarıdan) radyoterapi denen radyasyon demetinin bir makineden doğrudan tümöre uygulandığı yöntemdir. Diğer bir yöntem ise brakiterapi tekniklerinden biri olan intrakaviter (iç) radyoterapi de radyasyon çekirdekleri içeren bir aplikatör, meme içine tümör yatağına yerleştirilerek yapılıyor. Bu yöntem genellikle eksternal radyasyonla birlikte kullanılıyor.

Meme kanseri tedavisinde genellikle tercih edilen yöntemse eksternal radyoterapidir. Ancak özel durumlarda hekimin tercihine bağlı olarak brakiterapi yöntemleri de uygulanabiliyor.

Radyoterapinin Yan Etkileri Var mıdır?

Günümüzde gelişmiş yöntemler kullanılarak radyoterapinin yan etkileri en aza indirilmeye çalışılıyor. Buna rağmen tedavi sırasında sağlıklı doku ve hücrelerin zarar görmesiyle bazı istenmeyen yan etkiler, bitkinlik ve yorgunluk hissedebilirsiniz. Bu durum tedavinin sona ermesinden sonra yavaş yavaş yok olacaktır. Kendinizi yorgun hissettiğinizde fiziksel aktivitelerinizi azaltın ve boş zamanlarınızda dinlenmeye çalışın. Bazen de yürüyüş yapmak gibi hafif egzersizler yorgunluğunuzu girmek için yardımcı olabilir.

Meme kanseri nedeniyle göğüs bölgesine radyoterapi uygulandığında, bazen kalp ve akciğerler zarar görebilir, kardiovasküler hastalıklar, radyasyon pnömonisi ortaya çıkabilir.

Koltuk altı bölgesine radyoterapi uygulandığı zaman kolda lenfödem riski artabilir. Bu durum, erken dönemde fark edilip gerekli önlemler alınmazsa, daha önemli fiziksel sorunlara yol açabilir. Fakat yeni teknolojiyle üretilmiş cihazlar ve deneyimli ekiplerce uygulandığı zaman bu riskler en aza inmektedir.

Radyoterapi sırasında ışınların uygulandığı deride de bazı sorunlar ortaya çıkabilir. Bu sorun, hafif bir kızarıklıktan derin yara oluşumuna kadar değişebilir. Yan etkileri en aza indirebilmek için bazı önemli noktalara dikkat etmek gerekir.

Radyoterapi Sırasında Deri Bakımı Nasıl Olmalıdır?

Hastaların radyoterapi sırasında ılık su ile banyo yapmasında sakınca yok ancak radyoterapi alanını tahriş edecek şekilde keselemek veya lifle sürterek sabunlamak, ciltte reaksiyonları arttırabilir. Işın uygulanan bölgeye losyon, deodorant, parfüm, pudra ve güneş kremi gibi maddeler sürülmemelidir. Ameliyat bölgesinin güneş ışınlarından korunması gerekir. Bölgeye aşırı sıcak veya soğuk uygulamaktan kaçınılmalı, gerekiyorsa ılık su ve katkısız doğal sabunlar kullanılmalıdır.

Deride bir süre sonra kızarıklık, kuruluk veya koyu renk değişikliği gelişebilir. Meme cildinde olan renk koyuluğu zaman içinde açılmaktadır. Deride gözenekler de genişleyerek siyah noktalar, telenjiektazi denilen küçük kırmızı noktalar gelişebilir. Bu değişiklikler 1 yıl veya daha uzun sürebilir. Özellikle kuru deri bölgesinin nemlendirici kremlerle yumuşatılması rahatlatıcı olacaktır. Hastaların uzun dönemde cerrahi ve radyoterapiye bağlı olarak meme başında ve çevresinde ödem, ödeme bağlı şişlik, meme dokusunda sertlik, ağrı hissetmesi de normaldir. Ancak bu da, çoğu zaman 6 ay ile 1 yıl bazen de daha uzun bir sürede kendiliğinden gerileyecektir.

Radyoterapi sırasında deride sulanma şeklinde yüzeysel veya derin yaralar açılabilir. Bu yaralar için, doktorunun önerisi ile çinko oksit içeren kremler kullanılabilir.

Radyoterapi Sırasında Sütyen Giymeli miyim?

Bir süre sütyen kullanmamanız öneriliyor. Fakat bu sizi rahatsız ediyorsa, pamuklu yumuşak kumaştan yapılmış, geniş askılı sütyenleri tercih edilmelidir. Işın gören bölgedeki hassas derinin sürtünmeden korunmasını sağlayın. Altı telli veya balenli sütyenleri kesinlikle kullanmayın.

Radyoterapi Birden Fazla Uygulanabilir mi?

Daha önce başka bir hastalık nedeniyle göğüs bölgesine radyoterapi almış hastalarda, meme kanseri geliştiğinde bu bölgeye radyoterapi uygulanamıyor. Daha önce meme kanseri nedeni ile radyoterapi almış hastalarda da lokal nüks geliştiğinde ikinci bir radyoterapi uygulanamıyor. Ama vücudun farklı bir bölgesine kanser sıçramışsa o bölgeye tekrar radyoterapi uygulanabilir.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

meme-kanseri-siniflamasi
Meme Kanseri Sınıflaması

Dünya sağlık örgütünün (WHO) meme kanseri histolojik sınıflaması…

Devamını Oku
meme-kanseri-diger-tedavi-yontemleri
Antihormonal Tedavi

Bazı meme kanseri hücrelerinin büyümesi östrojen ve progesteron hormonları ile y…

Devamını Oku