Aşağıdaki belirtilerden en az biri varsa vakit geçirmeden bir uzmana başvurmalısınız. Memede veya koltuk a…
1989 yılında Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. 1992-1995 yıllarında Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanarak girmiş olduğum İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı’nda Anatomi İhtisasını tamamladım. Hayalim olan Genel Cerrahi için 1995 yılında tekrar girmiş olduğum Tıpta Uzmanlık Sınavında başarı göstererek başladığım İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Genel Cerrahi ihtisasını 2000 yılında tamamladım ve böylece Anatomi ve Genel Cerrahi alanları olmak üzere çift ana dalda uzman oldum.
2000-2002 yılları arasında Kadir Has Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı’nda Öğretim üyesi ve Genel Cerrahi ders okutmanı olarak görev yaptım. 2008 yılında cerrahi ihtisasını aldığım Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde tekrar göreve başladım ve uzun yıllar aynı hastanede Cerrahi Uzmanı olarak çalıştım. Eğitimim süresince özellikle meme kanseri ve memenin iyi huylu hastalıklarının tanısı ve cerrahisi, ayrıca proktoloji (anal bölge hastalıkları) alanları ile yakından ilgilendim. 19.06.2012 tarihinde girdiğim Doçentlik sınavında başarılı olarak Genel Cerrahi Doçenti unvanını aldım.
2014 yılında Almanya Düsseldorf’da Avrupa Meme Akademisi’nin düzenlediği Uluslararası kursun 1. basamağını, 2015 yılında da İtalya Milano’da (European Institue of Oncology) Avrupa Onkoloji Kliniği’nde Meme Kanseri Cerrahisi ile ilgili kursun 2. basamağını tamamlayarak Almanya, Avusturya ve İsviçre’nin Alman kantonunda geçerli olan Meme Cerrahisi lisans diplomasını aldım. 2014 yılında Berlin’de Vivantes Hastanesi Meme Merkezi’nde gözlemci olarak bulundum.
2015 -2017 yılında Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda Genel Cerrahi Doçenti olarak çalıştım. 2017 yılında Göztepe Medikal Park Hastanesi’nde göreve başladım ve aynı hastanede Meme Merkezi’ni kurdum. 27.01.2018 tarihinde Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda Profesörlük ünvanını aldım ve 2018-2021 yıllarında Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanlığı görevini yürüttüm.
2021 yılında Demiroğlu Bilim Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda Öğretim üyesi ve Florence Nightingale Hastaneleri’nde Genel Cerrahi Uzmanı olarak göreve başladım. Halen Demiroğlu Bilim Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda Öğretim üyesi olarak görev yapıyorum ve yarı zamanlı Ataşehir Florence Nightingale Hastanesinde Genel Cerrahi uzmanı olarak çalışıyorum.
Ulusal ve Uluslararası dergilerde yaklaşık 85’in üzerinde makalem ve biri ‘’Menopoz ve Meme Kanseri’’, diğeri ‘’Erkekte Meme Kanseri’’ olmak üzere 2 kitap bölümü yazarlığım bulunmaktadır. Halen bilimsel kongreleri ve gelişmeleri yakından takip etmekteyim. İlgi alanlarım başta meme kanseri tanı ve cerrahisi olmak üzere, iyi huylu meme hastalıkları ve cerrahisi, Proktoloji (hemoroid, anal fissür, anal apse, anogenital kondülom), pilonidal sinüs, fıtık cerrahisi ve tiroid cerrahisidir. Grup Florence Nightingale Hastaneleri’ndeki görevlerimin yanı sıra Ataşehir bölgesinde Liberty plaza’da kendime ait kliniğimde hizmet vermekteyim.
Günümüzde giderek artan güncel tedavi olanaklarındaki ilerlemelerle artık kronik bir hastalık haline gelmiş olan meme kanseri hastalığının tanı ve tedavisinde, birlikte yol alacağımız bu uzun soluklu yolculukta, meslek etiğine uygun davranmak, hastalarımla empati kurmak ve hastalarıma ihtiyaç duydukları sıcak, samimi, güvenilir bir sağlık hizmeti sunmak birincil önceliğimdir.
Hep birlikte sağlıklı, huzurlu nice yıllarımız olsun.
Aşağıdaki belirtilerden en az biri varsa vakit geçirmeden bir uzmana başvurmalısınız. Memede veya koltuk a…
Meme kanseri kadınlarda en sık görülen tümörlerden biridir. Her 8 kadından biri yaşamının bir döneminde meme kan…
Meme kanserinde de hastalığın hangi evrede olduğunun saptanması, uygulanacak tedavinin planlanmasında önemli rol…
Tedavi planlaması hem “kanser tedavisi prensipleri” hem de kişisel seçimlere göre yapılandırılır. Tümör tipi vey…
Meme kanserinde en önemli unsur, erken teşhis ve erken tedavidir. Erken teşhis için de kendi kendine muayene, yıllık doktor kontrolü ve 40 yaş sonrası düzenli mamografi önerilmektedir. Meme kanserinde erken teşhis, olası bir meme kanseri gelişmesi durumunda tedavi edilebilir aşamada hastalığın yakalanmasını ve hastalıktan sonraki hayatın, hastalığın evresine göre değişen oranda daha sıkıntısız, daha konforlu geçirilmesini sağlayacaktır. İşte bu nedenlerle meme kanseri önemsenmesi gereken bir hastalıktır ve diğer hastalıklardan ayrılmaktadır.
Hasta Yorumları
Öyle pozitif bir hekim ki eğer rutin kontrollere geliyorsanız bu pozitifliği ve ilgisi sayesinde hasta olmazsınız :) , yok eğer hastaysanız da kendisinden şifa bulursunuz.
B... T... K...
Ben S. A. , 56 yaşındayım .Meme kanseri ile ilk tanışma hikayemi sizlerle paylaşmak istiyorum.Her bayan gibi benimde senelik mamografi yaptırmam gerektiğini bildiğim halde hep ertelemiştim. Ailemde de kimsede meme kanseri yoktu,şikayetim de yoktu,yalnız ara sıra koltuk altımda ağrı oluyordu.Bir gün büyük oğlumun işten ayrıldığını öğrendim ve göğsüme bir ağrı saplandı.İşte o zaman doktora gitmeye karar verdim.Kadıköy kadın sağlık merkezine gittim,mamografi çektirdim,ama içim çok rahattı bir şey yoktur diye.Bir hafta sonra beni aradılar,mamografinizde sorun var buraya gelir misiniz dediler ve gittim.Size bir de ultrason çekelim dediler ama titriyordum,korkmuştum,masaya yattım.Doktor bir ekrana , bir yüzüme bakıyor.Bir şey mi var diye sordum.Hiçbir şey söylemedi.Yalnız bana seni numune hastanesine gönderiyorum,hiç zaman kaybetmeden git orada Leyla ÖZEL diye bir cerrah var,o görsün birde dedi. Beni orada başka bir doktorla görüştürdü.Anlatmaya başladı bana her şeyin başında olduğumu , her şeyin çok kolay olacağını anlattı.Bende anlamıştım tabi, oradan dışarı çıktım, sanki her yer üzerime geliyordu.Yalnız gitmiştim.Dışarıda da bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu.Alt taraftaki çocuk parkında oturdum.Ama nasıl ağlıyorum,ne yapacağımı şaşırmıştım,telefonumu elime aldım.Çocuklarımı arayamadım.Yeğenimi aradım, kanser olduğumu söyledim,kimse beni aramasın yalnız kalmak istiyorum diyip telefonu kapattım.Sonrasında ne yaptığımı,nereye gittiğimi,nasıl eve geldiğimi hala hatırlamıyorum.Birkaç gün üzerimden şoku atamadım.Biraz kendime gelince numuneye gittim.Leyla hanımı bulup sonuçlarımı gösterdim,tedavim için her şeyi hızlandırdı.Bana çok yardımcı oldu.İlk önce benden parça alındı,patolojiye gitti. 20gün sonra sonucu aldım,doktoruma götürdüm.Birinci evrede olduğumu söyledi, Hemen orayı temizleyelim dedi ve ben ameliyat oldum . Patoloji sonucu da iyi çıkmamıştı.Tekrar ikinci ameliyata karar verildi.Leyla hanım memenin içini boşaltıp protez koyalım dedi ve beni ameliyat etti.Güzel bir de meme yaptı bana .Ameliyattan çıktım çok şükür.Ne ağrım ne acım vardı.Benim güzel meleğim yani Leylam benimle bayağı uğraşmıştı.Onun hakkını nasıl öderim bilmiyorum.İyileşip kendime gelince doktorumun yönlendirmesi ile kemoterapiye başladım.Nasıl bir tedavi olduğunu bilmiyordum,oysa damar yolu ile ilaç veriyorlardı.Ben ilk kemoterapimi aldım, orada sordum saçlarım ne zaman dökülür diye, 2 hafta sonra dediler.Kemoterapiden 2 gün sonra çok kötü oldum, tekrar onkolojiye gittim. Acile yolladı,serum takıldı ama çok fena oluyordum.Ağır geliyordu,çökmüştüm. Eşime beni Leyla hanıma götür dedim ve gittik .Leyla ma ben çok fenayım emek yiyemiyorum,su içemiyorum,özellikle en çok sevdiğim Türk kahvesini bile içemiyorum dedim. O da bana üzülme kendini bırakma her şey iyi olacak,moralin bozulunca her zaman yanıma gelebilirsin,telefonunu da vermişti arayabilirsin dedi.Sanki bana güç verdi.Ben her kemoterapi sonrası Leyla hanıma gidiyordum.Onu görmek konuşmak iyi geliyordu.Moralim düzeliyordu,artık o benim kanatsız beyaz meleğimdi.Tedavi sürecini çok zor atlatmıştım ,güçlü olamam gerekiyordu. İki tane oğlum var.Büyük oğlum evli ,küçük oğlum bekardı. Her akşam işten eve gelince "anne nasılsın" diyor.Bende iyiyim oğlum diyordum.Bitkin olduğumu ona belli etmek istemiyor,üzülüyordum.O işten geleceği zaman bazen yataktan kalkardım beni iyi görsün diye.Büyük oğlum evli olduğu için devamlı görmüyordu. Ama küçüğü devamlı yanımdaydı. Çok üzüldüklerinin farkındaydım. Onun için iyi olmam, güçlü olmam gerekiyordu. Öyle böyle zor süreci atlatmıştım çok şükür. Sonra saçlarım uzamaya başladı, motive olmaya başladım. Işın görmem gerekiyormuş. Tabi ki yine doktorumun büyük çabaları sayesinde .Hiç bıkıp usanmadan benimle ilgilendi. Bu da bana güç veriyordu.21 gün ışın gördüm. İki buçuk sene geçti gitti ve ben şimdi iyiyim .Erken teşhisin önemli olduğunu bilmek gerekiyormuş. Bazen hasta olduğuma üzülmedim desem yalan olur, çok üzüldüm yapacak bir şey yoktu. Allahtan gelene eyvallah dedim.Sabrettim,çok dua ettim. Hani derler ya her şerde bir hayır vardır diye. Benim en büyük şansım Leyla hanım gibi çok güler yüzlü, melek gibi bir doktorla karşılaşmış olmamdı. Hala görüşüyorum bir sıkıntım olunca paylaşıyorum. Beyaz meleğimin annesine, babasına çok teşekkür ediyorum, onu bize kazandırdıkları için.Çok iyi bir insan yetiştirmişler.Hasta-doktor ilişkilerinin ne kadar önemli olduğunu bilmek gerek. Benim hikayem de böyle .Kısa da olsa anlatmaya çalıştım. Dilerim herkes sağlıklı olsun. En büyük zenginlik,sağlık... Doktoruma çok teşekkür ediyorum tekrar onu öpüyorum ve çok seviyorum.
S... A...
Varlığınız çok kıymetli hocam. Tüm emekleriniz için teşekkür ederim.
S... G...
Eşimin doktoru olan Leyla hanım, hem doktorluğu, hem insanlığı hem de güler yüzlü kişiliği ile muhteşem bir kişi, kendisini tanımaktan büyük bir onur duymaktayım. Saygılarımla.
S... H...
Leyla hocam sevecenliği, tatlı dili, güler yüzü ve işinin ehli olması sebebiyle size kendinizi çok iyi hissettirir, dünyanın en mütevazı cerrahı olabilir, Allah ondan razı olsun
Z... T...